16 Temmuz 2011 Cumartesi

Çılgın Modifiyeli Arabalar

 

















Çılgın modifiyeli araba resimlerini ve modifiye arabalarının bulundugu bir video aşağıda yer almaktadır.


İyi seyirler.


















Otomobil modelleri

 



Ford Focus Ambiante


Audi Q7 Quattro 3.0


Chrysler G.Cherokee 2.7


Bmw 5.20d M Paket


Hyundai H 100 Açık Kas







Audi Q7 Quattro 3.0


Mercedes ML 320 CDİ


Toyota Yaris


Opel Corsa CDTi


Mercedes ML 320 CDİ







Renault Modus Authenti


Opel Astra Classic


Mercedes S 63


Renault Megane II Dyna


Mercedes CLS 320 CDi







Renault Clio DCi


Volkswagen LT - 35


Fiat Tipo 1.6 ie


Cadillac Escalade


Kia Sephia GTX

dizel otomobillerin avantajı kalmadı...

 


Son zamlar benzin ile motorin arasındaki farkı iyice azalttı
Uluslararası borsalarda petrol fiyatlarında yaşanan yükseliş ve dolardaki artış yine tüketiciyi vurdu. Geçen hafta benzine gelen zamların ardından önceki cuma motorin fiyatlarına bir gecede yüzde 5 zam yapıldı. Motorin fiyatlarına 13-14 YKr arasında zam gelirken, fiyatlar da 3 YTL’ye dayandı. Motorine yılbaşından bu yana gelen zam yüzde 16’yı buldu Benzine ise aynı dönemde yüzde 5.75 zam yapıldı. Böyle motorin fiyatı 2.49 YTL’den 2.96 YTL’ye, benzin fiyatı da 3.11 YTL’den 3.30 YTL’ye tırmandı. ARAÇLARIN YARIDAN FAZLASI DİZEL Benzin fiyatı motorine göre şu anda yüzde 11.5 daha pahalı. Bu oran yılın başında yüzde 23.4 seviyesindeydi. Benzin ile motorin arasındaki fark giderek daralırken, bunun acısını da motorin ucuz olduğu için benzinli yerine dizel araç alanlar çekiyor. Türkiye’de trafikte olan toplam araç sayısının yüzde 50’sinden fazlasını dizel araçlar oluşturuyor.Konya Ticaret Odasının hazırladığı fiyat araştırmaları raporuna göre de akaryakıt ürünlerine dünya piyasalarındaki hareketliliğe bağlı olarak yüzde 30'u geçen oranlarda zam geldi. Özellikle motorin, son bir yılda yüzde 30'un üzerinde zam gördü. Benzindeki (süper ekstra) artış ise yüzde 14,29 olarak gerçekleşti. Bu zamlardan sonra benzinin litre fiyatı 3,28 YTL, motorinin litre fiyatı ise 2,97 YTL'ye çıktı. Motorine benzine oranla yüzde hesabı olarak yaklaşık 2 kat daha fazla zam gelmesi, dizel araçların cazibesini kaybetmesine neden oldu. Öyle ki, benzin ile motorinin litre fiyatı arasındaki fark bir yılda 60 YKr'den 31 YKr'ye kadar düştü. Diğer bir hesapla 50 litrelik bir depo benzinin maliyeti, bir yılda 143,5 YTL'den 164 YTL'ye çıkarken, motorinli deponun (50 litrelik) maliyeti ise 113,5 YTL'den 148,5 YTL'ye ulaştı. 50 litrelik bir depoda benzin-motorin maliyeti farkı böylece, 30 YTL'den, 15,5 YTL'ye düştü. -TÜPGAZ VE MOTOR YAĞINDA DA BÜYÜK ARTIŞ...- KTO'nun fiyat araştırmasına göre kalorifer yakıtı yüzde 25,33, motor yağı yüzde 30,77 oranında artarken, tüpgazdaki (12 kilogram) artış ise yüzde 27,27 olarak gerçekleşti.

Türkiye satışa sunulan hibrit arabalar

 

”13. Uluslararası İstanbul Otomobil Fuarı Auto Show 2010”da firmalar hangi modellerini sergiledi?





RENAULT, ELEKTRİK MOTORLU FLUENCE İLE ZOE, RENAULT LATITUDE VE MEGANE COUPE CABRIOLET MODELLERİNİ SERGİLİYOR
Renault, İstanbul Auto Show’da elektrik motorlu Fluence ile Zoe, Renaiult Letituda ve Megane Coupe modellerini sergiliyor.
Otomobil tasarımında ve kullanımında yeni bir çığır açan Renault, yepyeni tasarımlarını ve herkes için kullanımda sıfır salımlı ulaşım olanağının sunulmasını sağlayan tek çözüm olan yüzde 100 elektrik motorlu araç modellerini Autoshow 2010′da otomobilseverlerle buluşturuyor.
Türkiye’de ilk gösterimleri gerçekleştirilecek Renault’nun yüzde 100 elektrik motorlu modelinin ilkinin Türkiye’deki üretimine önümüzdeki yıl başlanacak. Bu kapsamda Fluence Z.E. ve Zoe Preview modelleri üretilecek.
Türkiye’de Şubat 2011′de ticarileştirilecek Renault’nun yeni orta üst sınıf sedanı Latitude ve Nisan, önümüzdeki yıl satışa sunulacak. Megane Coupe Cabriolet de Autoshow 2010′da ilk kez Türk tüketiciyle buluşuyor.
Renault markasının değişimini yansıtan Yeni Megane HB modelinin yepyeni bir versiyonu olan Sport Edition, Megane Coupe, Megane Sport Tourer, Laguna Coupe, Grand Scenic, prestijli bir model arayışında olan tüketiciye yönelik olarak tasarlanan Fluence, Bold adı verilen yeni bir versiyonuyla ayrıca Renault’nun ilk 4×4′ü Koleos, 3 kapılı özel seri Clio S, Clio Grand Tour otomobilseverlerin beğenisine sunuluyor. Ayrıca Kangoo Chromline ve Trafic Passenger da Renault standında tüketici gösteriliyor.
Renault standında konuşan Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar, elektrik motorlu Fluance’nin 2010 yılının sonundan itibaren Türkiye’de üretileceğini anımsatarak, bu otomobilin Türkiye’de üretilmesinin çok önemli olduğunu belirtti.
Elektrik motorlu otomobillerin kullanımının yaygınlaştırılmasına ilişkin İstanbul ve Ankara Büyükşehir belediyeleri ile işbirliği protokolleri yapıldığını dile getiren Aybar, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin elektrikli Fluence siparişi verdiğini bildirdi.
DACİA’DAN, FABRİKA ÇIKIŞLI LPG’Lİ MODELLER
Autoshow 2010 Dacia standının bu sene 2 yıldızı olacak. Bunlardan biri geçtiğimiz Nisan ayında lansmanı yapılan ve özellikle SUV segmentindeki ezberleri bozan Duster olacak.
Duster, lansmanından bu yana bin 500′e yakın satış gerçekleştirerek, SUV segmentindeki iddiasını rakamlarla da kanıtladı. Dacia Duster, gördüğü ilgiyi Autoshow ziyaretçilerine de göstermek amacıyla fuar süresince 4×2 ve 4×4 versiyon olarak sergileniyor.
Dacia standındaki bir başka yenilik ise fabrika çıkışlı olma özelliği ile diğer tüm rakiplerinden ayrışan Logan LPG olacak. Dacia, Ekim 2010 itibariyle Sandero, Logan ve Logan MCV 7 kişilik modellerinde fabrika çıkışlı orijinal LGP seçeneği sunuyor.
Landi renzo ile yapılan iş birliği sonucunda Dacia modelleri için özel olarak geliştirilen LPG kitleri, Romanya’daki fabrikada direkt olarak araçlara takılıyor.
Böylece sonradan takılmış olmanın çıkartabileceği potansiyel sorunlar ortadan kaldırılıyor. LPG dolum ağzı benzin dolum ağzının hemen yanına konumlandırılarak, dolumda kolaylık ve güvenlik sağlanıyor. LPG deposu stepne yuvasına yerleştirildiğinden Dacia modellerinin öne çıkan özelliği olan geniş bagaj hacmi özelliği de kaybedilmiyor.
Tüm bunların yanında tüm Dacia ürün gamında verilen 3 yıl veya 100 bin kilometre garanti LPG’li versiyonlarda da veriliyor.
Hem dinamizmi hem de sağlamlığı çağrıştıran çekici bir dizayna sahip modern bir hatchback olarak tasarlanan Sandero Autoshow süresince Laureate 1.6 benzinli ve Stepway 1.5 dci motor ve versiyon seçenekleriyle sergileniyor.
Sergilenen diğer bir model ise Dacia ürün gamının vazgeçilmez bir üyesi olan Logan MCV. Model 7 kişilik binek versiyonuyla sunuluyor.
NISSAN YENİ MODELLERİNİ TANITIYOR
Nissan Otomotiv A.Ş., Kasım ayında satışa sunulacak Juke, Yeni Micra, Yeni X-Trail ve 2011 yılının başında satışına başlamayı planladığı 3.0 V6 dizel Navara modellerini Nissan Motor Başkan Yardımcısı (Corporate Vice President) Gilles Normand’ın katıldığı toplantıda tanıttı.
Toplantıda bir konuşma yapan Nissan Otomotiv A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı İlkim Sancaktaroğlu, özellikle son 3 ayda pazar paylarının ortalama yüzde 1,8 olarak gerçekleştiğini bildirdi.
Sancaktaroğlu, Nissan’ın bir önceki yıla göre satış adedinin yüzde 34 artarken, pazarın aynı dönemde yüzde 11 büyüdüğünü dile getirerek, ”Yani, ilk 9 ayda toplam pazar büyümesinin 3 katı satışlarımız arttı. Yıl sonunu ise yüzde 2′ye yaklaşarak bitirmeyi planlıyoruz. Önümüzdeki dönemlerde ise öncelikle yüzde 3, sonrasında da Nissan’ın global payına yaklaşarak yüzde 5 pazar payına ulaşmayı hedefliyoruz” diye konuştu.
Ocak-Eylül ayına bakıldığında Qashqai’nin toplamda 4 bin 162 adetlik satışa ulaştığını belirten Sancaktaroğlu, şunları kaydetti:
”Segmentinin lideri olan Qashqai’de sene sonuna dek 7 bin adet araç satışı gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Toplamda ise 10 bin adet barajını aşarak 14 bin civarında bir satışla yılı kapamayı planlıyoruz. Bugün tanıtımını yapacağımız modellerden biri hepinizin yakından tanıdığı 4. nesil Micra. Micra, dünyada 160′dan fazla pazarda satışa sunulacak.
Tamamen yenilenen tasarımı ile şehir içinde sizlerin işini kolaylaştıracak ve ‘Şehrin Anahtarı’ olacak. 1,2 benzinli düz ve 1,2 CVT otomatik vites seçenekleri ve Micra 26 bin 990 liralık özel tanıtım fiyatı ile piyasaya sunulacak. ABS, EBD, Brake Assist, ESP ve 6 hava yastığı Yeni Micra’da standart olarak sunuluyor. Juke’da üç farklı motor seçeneğimiz bulunacak. 1,5 litre dizel düz vites, 1,6 litre benzinli düz ve CVT Otomatik ve DIG-T 190 beygirlik düz ve 4×4 CVT otomatik seçenekleri ile satışa sunulacak olan Juke, 39 bin 990 liradan başlayan fiyatlarla satışa sunulacak.”
SUZUKİ’NİN AUTO SHOW’DAKİ YILDIZI ‘YENİ SWİFT..”
Auto Show 2010′da 6. salonda 986 metrekarelik standıyla bulunan Suzuki’nin yıldızı ise ”Yeni Swift” olacak.
İstanbul Auto Show Otomobil Fuarı’nın dünya otomotiv fuarları takviminde saygın bir yere sahip olduğunu vurgulayan Suzuki Türkiye Murahhas Azası Ali Savcı, birisi yeni olmak üzere toplam 6 modellerini Suzuki standında otomobil tutkunlarıyla buluşturduklarını söyledi.
Yakın gelecekte Türkiye yollarında görülecek modelleriı potansiyel kullanıcılara önceden tanıtılmasının önemine değinen Savcı, düşük yakıt tüketimi ve düşük emisyon değerlerine sahip olan Alto modelinin ve ”Yeni Swift”in fuardaki iddialı modelleri arasında öne çıkacağını kaydetti.
Savcı, ”Suzuki olarak bu yıl fuarda ziyaretçileri, ‘Yeni Swift’ modeli ile tanıştırdık. Suzuki’nin genç, dinamik yüzünü ve yükselişini simgeleyen ‘Yeni Swift’in tüm Avrupa’da olduğu gibi Türkiye’de de büyük beğeni kazanacağına inanıyorum. İlk kez 1983 yılında Avupada satışa çıkan Swift’in, geçirdiği 27 yıl ardından halen en çok ilgi gören modellerin başında yer alıyor. 2011 yılı başında 1,2 litre motor seçeneği ile Türkiyede satışa sunacağımız ‘Yeni Swift’i bekleyen hayranlarının olduğunu bilmek memnuniyet verici. Avrupa’da yapılan lansmanın ardından çok sayıda telefon ve e-posta aldık” diye konuştu.
Savcı, Suzuki Swift’in Avrupada 100 bin adet, Türkiyede ise bir yılda 2 bin 500 adet satış hedefi olduğunu sözlerine ekledi.
”TOYOTA OLARAK, ÇEVRECİ ARAÇLARIN YAYGINLAŞTIRILMASI KONUSUNDA DÜNYADA VE AVRUPA’DA YAPILAN ÇALIŞMALARIN BİR BENZERİNİ İSTANBUL ENERJİ A.Ş. İLE HAYATA GEÇİRMEYİ HEDEFLİYORUZ”
Toyota Pazarlama ve Satış A.Ş. Üst Yöneticisi (CEO) Ali Haydar Bozkurt, Toyota olarak, çevreci araçların yaygınlaştırılması konusunda dünyada ve Avrupa’da yapılan çalışmaların bir benzerini dünyanın en önemli şehirlerinden biri olan İstanbul’da, İstanbul Büyükşehir Belediyesi kuruluşu olan İstanbul Enerji A.Ş. ile hayata geçirmeyi hedefliyoruz” dedi.
Bozkurt, bu yıl düzenlenen İstanbul Autoshow’un farklı bir Toyota dünyasının kapılarını araladığını belirterek, geniş ürün gamı ile kullanıcılara üstün teknolojik ürünler sunan Toyota’nın olarak geleceğe yön veren en yeni araçlarla fuardaki yerini aldığını kaydetti.
Bu sene İstanbul Autoshow’da iki ayrı salonda bulunduklarını ifade eden Bozkurt, 4. salonda optimal drive teknolojisi ile donatılan ve pazara satışa sunulan modellerini, B-MPV sınıfının gözdesi olmaya aday en yeni modelleri Verso-S’i, dünyanın en çok satılan hibrid otomobil Prius modelini ve otomotiv sektöründe en çok aracın satıldığı sınıf olan C segmentinin ilk tam hibrid otomobili olan Auris HSD modellerini sergilediklerini anlattı. Bozkurt, 2. salonda ise, efsaneleşmiş 4×4 araçlarını SUV tutkunlarıyla buluşturduklarına değindi.
Bozkurt, ”Toyota olarak çevreci araçların yaygınlaştırılması konusunda dünyada ve Avrupa’da yapılan çalışmaların bir benzerini dünyanın en önemli şehirlerinden biri olan İstanbul’da, İstanbul Büyükşehir Belediyesi kuruluşu olan İstanbul Enerji A.Ş. ile hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Bu işbirliği ile hibrid ve hibrid-elektrikli araç teknolojilerinde varılan noktadaki tecrübelerimizi de paylaşmayı amaçlıyoruz” diye konuştu.
İstanbul Autoshow kapsamında iki ayrı salonda yer alan Toyota, yeni araçlarıyla göz dolduruyor. Toyota, 4. salonda yer alan standında pazarda satışa sunulan modellerinin yanısıra B-MPV sınıfının yeni gözdesi olmaya aday Verso-S modelini, hibrid ve şarj edilebilir (plug-in) hibrid araçlarını sergiliyor. Geleceğin kişisel ulaşım aracı i-REAL modelininin gösteriler eşliğinde tanıtımı da gerçekleştiren Toyota, 2. salondaki standında da efsanevi Land Cruiser ve Kuzey Kutbu’na gidebilen dünyadaki tek 4×4 araç olan Hilux Polar gibi Toyota’nın gözde 4×4 araçları otomobil tutkunlarına sunuyor.
Bu arada fuarda Toyota, çevreye duyarlı teknolojilere verdiği önemi 2010 İstanbul Autoshow’da gözler önüne sererken, çevre dostu otomobillerin yaygınlaşması ve kamunun konuyla ilgili bilinçlendirilmesi yönünde İstanbul Büyükşehir Belediyesi kuruluşu olan İstanbul Enerji A.Ş. ile işbirliği protokolü imzaladı.
PEUGEOT, 200. YAŞINI YENİ 508 İLE KUTLUYOR
Peugeot markasının yepyeni ulaşım çözümleri, 4 farklı konseptten oluşan Peugeot standında sunuluyor. Peugeot standında ikisi konsept, biri ralli otomobili olmak üzere toplam 27 araç sergileniyor.
Ayrıca Ekim ayı başından itibaren tüm Türkiye’de uygulamaya başladığı Auto Show Fuarı’na özel kampanya şartlarını devam ettiren Peugeot, yepyeni ”web store” uygulamasını hayata geçiriyor.
Peugeot, Auto Show 2010 Fuarı’nda etkinlik ve heyecan değerlerinin taşıyıcısı yeni büyük aile modeli 508′in uluslararası prömiyerini yapıyor. Peugeot markasının yeni tasarım simgesi olan SR1 Peugeot standında yerini alıyor.
Peugeot, günümüzün çevre ve ulaşım sorunlarına iOn ve 3008 HYbrid4 ile somut cevaplar sunuyor. BB1 gibi otomobilin sınırlarını genişleten elektrikli konsept araç, konsept Scooter HYbrid3 ve konsept bisiklet BK1 ile Peugeot’nun modern, etkin ve fark yaratan yeni ulaşım yaklaşımları ortaya konuyor.
Peugeot, Autoshow 2010 Fuarı’nda ürün gamının tamamını tanıtma imkanı buluyor. Peugeot standında, yeni coupe spor model RCZ, 3008, 5008 ve 4007?nin yanı sıra 407, 308 CC, 308, 207 SW, 207 CC, 207, 207 Envy, 206+, 107 ve Partner Tepee Zenith sergileniyor.
Türkiye’de bir ilke imza atarak e-bayi uygulamasını başlatan Peugeot’nun en yeni hizmetlerinden biri olan webstore’a ”www.peugeotwebstore.com.tr” adresinden ulaşılabiliyor. Site aracılığıyla arzu edilen Peugeot modeli incelenebiliyor ve istenilen modelin müşteriye en yakın Peugeot bayiindeki stok durumu anında görülebiliyor.
GENESİS COUPE TÜRK TÜKETİCİLERİYLE BULUŞTU
Hyundai’nin Eylül ayı sonunda yapılan Paris Otomobil Fuarı’nda ilk kez dünyaya tanıttığı ix20 ve Avrupa için özel versiyonu geliştirilen Genesis Coupe, İstanbul Auto Show 2010′da da Türk tüketicileriyle buluştu ve iki araç da fuarla birlikte satışa sunuldu.
Hyundai’nin bir çok ödül kazanan modeli Genesis Sport Sedan’ın arkadan itişli şasisi üzerine geliştirilen Genesis Coupe’yi ise Avrupa’da ilk kez Türk tüketicisi kullanma ayrıcalığına sahip oluyor.
Hyundai’nin diğer bir yeniliği olan yeni nesil B-Segmenti MPV (Multi Purpose Vehicle ? Çok Amaçlı Araç) modeli ”ix20”, bulunduğu segmentin ”kutu” formlu tasarım alışkanlığından uzaklaşarak markanın modern ve yenilikçi tasarım anlayışı doğrultusunda daha dinamik iç-dış görünümle ve güçleri 77 ile 125 PS arasında değişen dört farklı motor seçeneğiyle yollara çıkmaya başladı.
Hyundai standında, aralarında Türkiye’de üretilen i20 Troy ve Accent Era’nın olduğu zengin binek otomobil yelpazesindeki i10, i30, i30 CW, Sonata, Genesis, ix55, ix35 ve Santa Fe gibi modellerden oluşan toplam 14 adet araç sergileniyor.
LÜKS OTOMOBİLLERE LPG’Lİ ÇÖZÜMLER
Bu yıl İstanbul Autoshow’da, Porsche, Mercedes, Audi, BMW gibi lüks araçlara özel LPG çözümleri üreten ve alanında dünyanın bir numarası olarak tanınan Prins, İpragaz güvencesiyle Türk tüketicisiyle buluştu.
İstanbul Autoshow’da Prins standına gelenler, Hollandalı üreticinin dünyada ilk kez motor üzerinde delme ve tadilat işlemi gerektirmeden LPG dönüşümünü gerçekleştirmeye olanak sağlayan Direct Liqui Max teknolojisiyle de tanışıyor.
Konuya ilişkin bir değerlendirme yapan İpragaz A.Ş. Genel Müdürü Selim Şiper, üst sınıfa hitap eden Prins’le de aynı politikalarını sürdüreceklerini belirtti.
Şiper, ”Prins, üst sınıf araçlara hitap eden sektörünün en kaliteli ürünü. Bizim hedefimiz de bu kaliteli ürünü, İpragaz’ın kaliteli ve güvenli hizmet anlayışı doğrultusunda Türk tüketicisine ulaştırmak. Prins, kalitesi nedeniyle fiyatı da pahalı. Ancak, ödenen fiyatı kalitesi ve verimiyle hakediyor” dedi.
YENİ VOLVO V60 VE S60 R-DESİGN, SANATÇI AJDA PEKKAN VE ENBE ORKESTRASI’NIN ŞOVU EŞLİĞİNDE OTOMOBİL TUTKUNLARIYLA BULUŞTU
Volvo Cars, 13. Auto Show 2010 Fuarı’nda yeni modelleri V60 ve S60 R-Design’ın Türkiye lansmanını gerçekleştirdi.
Süper star Ajda Pekkan ve Behzat Gerçeker’in yönetimindeki ENBE Orkestrası’nın müzik ve dans ziyafetiyle örtüleri kaldırılan yeni modellerin tanıtımında; Volvo Cars Overseas Başkanı Lex Kerssemakers ve Volvo Car Türkiye Genel Müdürü Torben Eckardt da hazır bulundu.
Torben Eckardt; otomobilin tasarımı, güvenliği ve teknolojisine hayran kalan Ajda Pekkan’a kırmızı renkli, S60 R-Design hediye etti.
Türkiye’de ilk kez otomobil tutkunlarının karşısına çıkan yeni V60 ve S60 R-Design’ın yanı sıra fuar öncesinde satışına başlanan yeni S60 ve yarış pistlerinden edinilen tecrübeyle şekillendirilen C30 Polestar da Volvo standının yıldızları arasında yer aldı.

golf 2 arabaları görüntüleri - Modifiyeli Araba Resimleri-Spider NSF Golf 2 Concept

Spider NSF Golf 2 Concept
This is one machine that can be described in many words. Some will call it kitsch, the other one will brag. Some will deem a strange model, others on the contrary, a challenge. All are welcome qualifier and strengthens the principle which says that tastes not discuss.
spider-nsf-golf-2_2.jpg
Spider NSF Golf 2 Concept
On the basis of a stand Spider Golf 2, say its creators. Nicolas and Sylvain in France have established a firm NSF Colors, which aims to lead the notion of amending the extreme. How limit of kitsch and quality is what may be thin, the public prosecution remains the most important factor. And the audience is composed of all of us.
Probably we would take one day and something to mention all that has her, and in it under her. The spectacle is an essential element, namely the work of these people, which can not be under any wonder.
spider-nsf-golf-2.jpg
Spider NSF Golf 2 Concept
Model: Spider NSF Golf 2
Engine: 2 NX kits which provide an extra 50 horses of power
spider-nsf-golf-2_3.jpg
Spider NSF Golf 2 Concept
Rims: 18 inches of MJL: 8X5X18 inches on the front and back 9.5X18 inches
Tires: Continental
Springs: Apex -60
Disc brakes front of 50 mm
Disc brakes rear 80 mm
spider-nsf-golf-2_4.jpg spider-nsf-golf-2_5.jpg spider-nsf-golf-2_6.jpg
Spider NSF Golf 2 Concept
Body-Kit: custom made outside the NSF Color
Rear: cut and welded the bodywork
Lights: VW New Beetle
Color: Color NSF
Deco: Style metallic
Inside:
Chairs: custom fiber
Wheel: S’Racing
Change gear Velocity: Type U.S.
Hand Brake: S’Racing
Console custom
spider-nsf-golf-2_7.jpg spider-nsf-golf-2_8.jpg spider-nsf-golf-2_9.jpg
Spider NSF Golf 2 Concept
Sound:
4 amplifiers Digital Design
2 subwoofers Digital Design
6 tweeters Digital Design
4 Speaker Digital Design
2 LCD screens
1 monitor console

2009 model audi a6 resimleri

 

Audi A6 2009

BMW OTOMOBİLLERİ

BMW OTOMOBİLLERİ

null
Alman otomobil ve motosiklet üreticisi. BMW ayrıca, Mini ve Rolls-Royce, otomobil şirketlerinin sahibidir.
Şirket, 1913 yılında Karl Friedrich Rapp tarafından Almanya’nın Münih kentinde kurulmuştur ve mimari olarak meşhur merkezi halen oradadır. İlk zamanlarda sadece uçak motoru üreten şirket, 1928 yılında satın aldığı Fahrzeugtechnik Eisenach A.G. otomobil şirketinden sonra otomobil üretiminine girmiştir. BMW ilk otomobil seri üretimini 1929′da 3/15 PS ismindeki otomobil ile başlamıştır.
BMW ilk olarak uçak motoru üretimi yapan bir firmaydı. Bu yüzden parçalı amblemin mavi kısmı gökyüzünü beyaz kısmıda uçak pervanesini temsil etmektedir.
Model Açılımları şunlardır:
  • 000 i = İnjection(Benzinli)
  • 000 x = 4 Çeker
  • 000 ti = Compact
  • 000 ci = Cabriolet, Coupe
  • 000 d = Dizel
  • 000 xd = Dizel + 4 Çeker
  • 000 Li = Long (Uzatılmış karoser)
  • 000 Ld = Long + Dizel
  • Z0 = Z Series (Sport Roadster Serisi)
  • X0 = X Series (Arazi Serisi)
  • 1xx = 1 Serisi Kompakt Sınıf
  • 3xx = 3 Serisi Orta Sınıf
  • 5xx = 5 Serisi Orta Üst Sınıf
  • 6xx = 6 Serisi Sport Coupe Sınıfı
  • 7xx = 7 Serisi Üst Sınıf
  • Mx = M Serisi (Performans ve Sportif Araçlar)
  • Bx = Alpine Serisi
  • Dynamic Drive
Dynamic Drive aktif bir süspansiyon sistemidir. Bu sistem ile ön ve arka akslarda bulunan aktif stabilizatörler (’anti-roll bar’lar) sayesinde yatay araç dinamiğinde çok yüksek bir denge sağlanır. Mekanik stabilizatörler içinde dönen hidrolik elemanlar (aktive edici elemanlar), ön ve arka aksta iki adet basınç kontrol valfi üzerinden, sadece virajlar sırasında stabilizasyonu sağlar. Böylece virajlarda oluşan yana yatmalar minimuma indirgenirken, aracın geneldeki seyir konforu en üst düzeyde tutulmuş olur. Dynamic Drive her hızda maksimum ataklığı, optimum direksiyon kontrolünü sağlar. Özellikle arkada oturan yolcular bunun avantajlarını çok net hisseder: Otomobilin arkasında okuma ve çalışma, yanal hareketlerin azalmasından dolayı çok daha keyifli olur. En önemlisi Dynamic Drive, sürücüye direksiyon hakimiyetinde yepyeni bir boyut getirir.
Elektro-Mekanik Park Freni
Elektro-mekanik park freni, hiçbir güç sarf edilmeksizin, kokpite yerleştirilmiş bir düğme vasıtası ile kontrol edilen otomatik bir el frenidir. Aracı park konumunda sabitlemenin dışında iki fonksiyonu daha vardır: “Autohold” ve “Hillhold”. Autohold, otomobilin hareket etmediği anlarda otomatik olarak el freninin devreye girmesini sağlar. Sürücü, diğer tüm otomatik şanzımanlı araçlarda olduğu gibi, durduğu anlarda ayağını devamlı frende tutmak zorunda kalmaz. Harekete geçilmek istendiğinde gaz pedalına basıldığı anda fren kendini otomatik olarak çözer. Hillhold fonksiyonuyla ise otomobilin yokuş yukarı kalkışlarında, otomatik frenleme ve fren çözülmesi sayesinde geri kaymasını önlenir. Motorun çalıştığı anlarda tüm frenleme hidrolik olarak DSC pompası üzerinden yapılır. Ancak motorun çalışmadığı durumlarda frenleme mekanik olarak geleneksel el freni mekanizması üzerinden arka akslarda yapılır. Güvenliğin sağlanması için otomobilin motor çalışırken terk edilmesi durumunda, gaz pedalına basılarak frenin çözülmesi önlenmiştir.
Elektronik Süspansiyon Sertlik Kontrolü “EDC”
Elektronik süspansiyon sertlik kontrolü, sürüş konforunu olabilecek en iyi sürüş güvenliği ile birleştirir. Ek olarak bu sistem sayesinde otomobilin yük durumuna bağlı kalmaksızın her zaman aynı kalan süspansiyon özellikleri sağlanır. Ayrıca otomobilin sürüşünü etkileyecek her türlü hareketi sezicilerle sürekli gözlenir. Tüm değerler bir mikroişlemci tarafından değerlendirilir ve çıkan sonuçlara göre amortisörlere komutlar gönderilir. Amortisörlerde bulunan valfler sayesinde sertlik kademesiz olarak ayarlanır ve değişen yol, yük ve sürüş şartlarına göre uyum sağlanır. Frenlemelerde, yol sathından veya virajlı yollarda kullanımdan ya da hızlanmalar sonucunda oluşan gövde hareketleri hissedilir derecede azalır. Ayrıca sürücü, Controller vasıtası ile “Sport” programı yani daha sportif bir süspansiyon ayarını seçebilir.
iDrive
iDrive, sürücünün otomobili sezgisel ve interaktif olarak kullanmasını sağlayan, yenilikçi bir kavramdır. Sayıları azaltılmış düğmeler ve kumanda elemanları sayesinde, sürücü gözünü yoldan neredeyse hiç ayırmaz ve otomobilin iç mekanı sadeleşir. Böylece sürüş ve konfor alanları birbirinden ayrılır. Sürücünün yola konsantre olabilmesi için, Start/Stop kontrol düğmesi gibi önemli tuşlar sürücünün etrafındaki alana yerleştirilmiştir. Ayrıca otomatik klima tuşları gibi konfor fonksiyonlarına yönelik elemanlar ise hem sürücü hem de ön yolcunun ulaşabileceği şekilde ortadadır. Kontrol Ekranı ve bu ekrana giriş yapmayı sağlayan ve sezgisel olarak tek el ile kullanılabilen Controller da bu bölgededir. Controller, sekiz yöne hareket ettirilebilir. Menüler ise bir rüzgar gülü mantığında yerleştirilmiştir. Tüm fonksiyonlar hiyerarşik bir şekilde birincil ve ikincil olmak üzere sıralanmıştır. Radyo ses seviyesi, silecekler, ısı ayarı veya arka cam rezistanı gibi birincil fonksiyonlar alışıldığı gibi birer kontrol düğmesi vasıtası ile kullanılır. Anlık tüketim gibi ikincil fonksiyonlar ise Kontrol Ekranı üzerinden Controller ile kumanda edilir. Böylece sürücü gerçekten dikkat etmesi gereken şeylere konsantre olur.
Aktif Hız Kontrolü
Aktif hız kontrolü, klasik hız kontrolünün (cruise control) geliştirilmiş bir fonksiyonudur. Bu sistemle radar vasıtası ile önceden seçilmiş bir hızın sabit tutulması sağlanır. Radar sezici ve kontrol ünitesi birleştirilmiş ve ön tamponun altında bulunan bir bölgeye yerleştirilmiştir. Bu donanım sayesinde BMW’niz önde giden bir araca yaklaştığında, sistem aracı otomatik olarak farkeder ve önceden belirlenmiş bir mesafeyi (üç değişik ayar mümkün) sabit tutar. Otomobilin önü açıldığında, hafızada bulunan hıza ulaşmak için otomatik olarak hızlanır. Fren pedalına yapılacak küçük bir dokunuş, sistemin devre dışı kalması için yeterlidir. Bu sistem ile sürücü tamamen trafiğe konsantre olabilir ve böylece sürüş konforu artar. Ancak trafik durumuna göre sürüş şekli doğal olarak sürücünün sorumluluk alanı içindedir.
Hi-Fi Professional LOGIC7
Bu Hifi sistemi, tüm bilinen ses formatlarının 13 hoparlör üzerinden çok kaliteli bir şekilde verilmesini sağlar. 7 mid-range, 4 tweeter ve 2 adet merkezi yerleştirilmiş subwoofer ile hiçbir sistemle kıyaslanamayacak bir ses elde edilir. Tweeter’lar ve orta frekans hoparlörleri (100 mm çaplı) aluminyum membranlara sahip olup, subwoofer’lar seramik alaşımlıdır. 6 orta frekans hoparlörü dört kapıya ve arka cam önüne yerleştirilmiştir. Bu hopörlerlerin sonuncusu ise kokpitin tam ortasına monte edilmiştir. Subwoofer’lar (217 mm çaplı) ise ön koltukların altında bulunmaktadır. Bu merkezi bas kavramı ile bas seslerin tüm iç mekana eşit dağılımı sağlanmıştır. Bunu sağlamak için yüksek performanslı hoparlörler aracın tabanına yerleştirilmiştir. Böylece eşiklerde bulunan tüm boşluklar hacim

li ses üretimi için kullanılmıştır. Bu düzenleme ile bagaj hacmi daraltılmamış, arka cam önünde oluşan titreşimler önlenmiş ve bas seslerin çok net bir şekilde elde edilmesi sağlanmıştır.
Adaptif Farlar
Adaptif far çalışma sisteminde, virajlar alınırken, sensörler araç hızını, savrulma oranını ve direksiyon açısını tespit ederler. Daha sonra elektro-mekanik bir sistem, virajın yerleşimine uygun bir biçimde xenon farların yönünü ayarlayarak yolun ileri kısımlarında azami düzeyde aydınlanma sağlar. Sizin açınızdan bunun anlamı, gece yolculuklarında güvenliğinizin belirgin bir biçimde artmasıdır.
Aktif Direksiyon
Nasıl Servotronic, klasik hidrolik direksiyon yumuşaklığını hıza göre ayarlayarak konfor ve güvenliği birleştiriyorsa, Aktif Direksiyon (active steering) da direksiyonun tur sayısını hıza göre ayarlar. Bu olağanüstü özelliğe sahip bir otomobilde, düşük hızlarda çok kısa turlu bir direksiyona sahip olur ve hafif direksiyonunuzu çok az çevirerek park ve manevra kolaylığı yaşarsınız; yüksek hızlarda ise tur sayısı artarak otomobilin yön tutuş dengesini artırılmış, güvenli ve rahat kullanımı garantiye alınmış olur.
ASC + T ( Automatic Stability Control + Traction)
Kalkışlarda veya buzlu ‘kaygan’ yollarda viraj dönüşlerinde, tahrik tekerleklerinde ambelaj (birinde veya her ikisinde, farklı oranlarda dönüş sayısı artışı) oluşur. Sistem ABS sensörlerinden devir uyarısı alarak ‘tahrik tekerlekleri’ serbest tekerleklerden gelen devir sinyaliyle karşılaştırır. Belli bir değerin üzerinde ambelaj söz konusu olursa ambele olmuş tekerlekleri bu durumdan kurtarmak için DME (Digital Motor Electronic) ile haberleşerek motordan gelen torku azaltma yoluna gider. DME, bu talebi yerine getirmek için: ateşleme zamanını geciktirir, enjökterlerdeki yakıt miktarını azaltır, gaz kelebeğini kısma işlemlerini yapar. Buna ek olarak sistem ambelaj oranları arasında sağ ve solda fark varsa, sağ ve/veya sol tekerlekleri ABS sistemine komut verilerek frenler; bu arada boylamasına kararlılık da kaybolmaz.
ABS (Antilock Braking System)
Aracın frenlenmesi sırasında, yol yüzeyinde lastiklerin tutunabilme gücüne göre belirli bir fren dozajı aşıldığında tekerlekler bloke olurlar. Frenlenen tekerlekte oluşan blokaj sorununu çözebilmek için ABS sistemi fren hidrolik sıvı basıncını belirli bir aralıkta azaltır veya çoğaltır. Bunun için ABS sistemi 4 tekerlekte de bulunan tekerlek devir sensörlerinden uyarı alır ve fren hidroliği basıncını düzenler. Bu durum frenleme sırasında aracın savrulmasını engeller ve kararlığı artırır. Aracın frenlenmesi sırasında boylamasına kararlılık kaybolmaz; tekerlekler bloke olmazlar, maksimum frenleme sırasında bile direksiyon hakimiyeti kaybolmaz, düşük sürtünme katsayılı yollarda frenleme sırasında tekerleklerde blokaj oluşumu engellenir.
Servotronic
Klasik hidrolik direksiyon sistemine sahip araçlarda düşük hızlarda sürüş kolaylığı ve konfor sağlanırken yüksek hızlarda direksiyon cevabının yumuşak olması nedeniyle aktif güvenlik azaltır. Bu yüzden servotronic sistem hidrolik direksiyon sisteminin güç desteğini araç hızına bağımlı kılar. Park manevralarında maksimum konfor, yüksek hızda aktif güvenlik standardizasyonu ve direksiyon cevabının daha net hissedilmesini sağlar.
DSC (Dynamic Stability Control)
Otomotiv literatüründe ESP (Elektronik Stabilite Programı) olarak bilinen donanımın BMW uyarlamasıdır. Belli bir hızın üzerinde viraja girildiğinde araçta oluşan oversteer ‘aşırı dönme’ ve understeer ‘az dönme’ problemlerini algılayarak ASC+T ve ABS sistemlerini kullanarak problemi fiziksel limitler dahilinde çözen üst hiyerarşide bir sistemdir.
CBC (Cornering Braking Control)(Köşe Frenleme Kontrolü)
Otomobil viraj içinde iken hızla frene basıldığında eğer arkadan tahrikli ise genellikle aracın burnu viraj içine, arkası viraj dışına kayma eğiliminde olur (oversteering). Önden tahrikli ise genellikle burnu viraj dışına kayar (understeering). Böyle bir durumda frenleme esnasında arka tekerleklere, klasik sistemlerdeki eşit basınçta fren etkisi uygulandığından bloke olabilirler. CBC sistemi burada devreye girerek bu tekerlekteki fren gücünü limitler. Normal şartlarda ilerleyen araç sağa doğru bir virajda iken sol arka tekerlek; sola doğru virajda iken sağ arka tekerlekteki devir sayısının daha fazla olması gereklidir. Viraj esnasındaki ani frenleme ile yukarıda bahsedilen dengenin bozulması durumunda CBC sistemi, sadece viraj içi arka tekerleğin devrinin yükselmesini, diğer tekerleklere oranla engelleyecektir. Bu durumda olası spin tepkisi engellenmiş olacaktır. Aynı zamanda bu sistem, fren ile viraj dışında kalan max.yükteki ön tekerleğe daha fazla fren gücü kullandırma yetkisine sahiptir.
DBC (Dynamic Braking Control)
Bu sistem tamamen sürücünün panik durumlarda frenlemesine yardımcı olacak şekilde programlanmıştır. DBC fren pedalı basıncını ve ayağın gaz pedalından çekiliş hızını parametre olarak kullanır. Sürücü aniden ayağını gazdan çekip frene bastığında, sistem bunu panik durum olarak algılar ve bir insanın yapamayacağından daha hızlı ve etkili bir frenaj sağlar. Kısacası tehlikeli durumu algılayıp sürücüden daha önce fren sistemini gerekli basınçla harekete geçirir bunu hidrolik etki ile yapar. Daha önce bir rezervuarda toplanan yüksek hidrolik basınç böyle bir durumda serbest bırakılarak çok hızlı bir şekilde tekerleklere dağıtılır.
SMG (Sequential Manual Gearbox)
SMG teknolojisi BMW tarafından Formula yarış arabaları için geliştirilen ve sonradan günlük kullanım için üretilen BMW’lere adapte edilen bir şanzımandır. SMG şanzıman otomatik bir düz vites sistemi olarak düşünülebilir. SMG şanzımanlı BMW’lerde debriyaj vitesi yoktur, şanzımanın kendi içinde otomatik debriyaj sistemi vardır. Vites orta konsoldaki vites kolunun ileri ve geri itilmesiyle ve direksiyonın sağ ve solundaki pedalların geriye çekilmesiyle değiştirilir. BMW mühendisleri aynı zamanda vitesin ne kadar çabuk değiştirilmesini kontrol etmek amacıyla orta konsola vites değiştirme hızını ayarlamak için bir düğme koymuşlardır. En hızlı konuma getirildiğinde vites saniyenin çok altında değiştirilmekte fakat bu hızlı değişimler arabayı sarsmaktadır. Yeni bir kullanıcının SMG şanzımana alışması bir ay kadar alabilmektedir. Bunun en büyük nedeni ise diğer arabalardaki otomatik vitesten farklı olarak vites geçişleri sırasında ayağın gazdan kaldırılmasının gerekliliğidir. SMG şanzıman en çok M serisi arabalarda tercih edilmektedir, hatta 2006 yılında çıkan M5 serisinde ve 2008 yılında çıkacak olan yeni M3 serisinde SMG şanzıman standart olacaktır.
VANOS
Motor alt ve üst devir aralıklarında gezinirken, kam millerinin(sübapların hareketini sağlayan miller, egzantrik mili) sübap açılma-kapanma avansını değiştirebilen sistemdir.Sonuç olarak daha şişkin bir tork eğrisi elde edilir. Temelde emme ve egzoz subaplarının kesişme zamanlamasını arttırıp azaltma prensibi ile çalışır.
Valvetronic
Seri motor üretiminde benzersiz bir teknolojidir.Valvetronic sayesinde hava emme valflerinin sürekli değişken hareketleri sağlanarak motorda gaz kelebeğine ihtiyaç duyulmaz. Daha az tüketim, daha düşük egzoz emisyonu, bununla beraber daha dinamik ve anında tepkili bir sürüş avantajı elde edilir.
Model Gelişimi
  • BMW E3 — (1968–1977) 2.5, 2.8, 3.0, 3.3 “New Six” sedans
  • BMW E9 — (1969–1975) 2800CS, 3.0CS, 3.0CSL “New Six” coupés
  • BMW E12 — (1972–1981)
  • BMW E21 — (1975–1983) 3 Series
  • BMW E23 — (1977–1986) 7 Series
  • BMW E24 — (1976–1989) 6 Series
  • BMW E26 — (1978–1981) M1
  • BMW E28 — (1981–1988) 5 Series
  • BMW E30 — (1982–1991) 3 Series
  • BMW E31 — (1990–1999) 8 Series
  • BMW E32 — (1986–1994) 7 Series
  • BMW E34 — (1988–1995) 5 Series
  • BMW E36 — (1991–1999) 3 Series
  • BMW E36/5 — (1995–1998) 3 Series Compact (US market known as “318ti”)
  • BMW E36/7 — (1996-2002) Z3 Series Roadster
  • BMW E36/8 — (1998-2002) Z3 Series Coupé
  • BMW E38 — (1994–2001) 7 Series
  • BMW E39 — (1996–2003) 5 Series
  • BMW E46/5 — (2000–2004) 3 Series Compact
  • BMW E46/4 — (1998–2005) 3 Series Sedan
  • BMW E46/3 — (1999–2005) 3 Series Touring/Sports Wagon
  • BMW E46/2 — (1999–2006) 3 Series Coupé
  • BMW E46/C — (1999–2006) 3 Series Convertible
  • BMW E52 — (2000–2003) Z8
  • BMW E53 — (2000–2006) X5
  • BMW E60 — (2004–present) 5 Series
  • BMW E61 — (2004–2007) 5 Series Touring/Sports Wagon
  • BMW E63 — (2004–present) 6 Series coupé
  • BMW E64 — (2004–present) 6 Series convertible
  • BMW E65 — (2002–2007) 7 Series short wheelbase
  • BMW E66 — (2002–2007) 7 Series long wheelbase
  • BMW E67 — (2002–2007) 7 Series Protection
  • BMW E70 — (2007-present) X5
  • BMW E83 — (2004–present) X3
  • BMW E85 — (2003–present) Z4
  • BMW E86 — (2006–present) Z4 Coupé
  • BMW E87 — (2004–present) 1 Series
  • BMW E88 — (2008) 1 Series Convertible
  • BMW E89 — (2009) Z4 roadster
  • BMW E90 — (2005–present) 3 Series
  • BMW E91 — (2005–present) 3 Series Touring/Sports Wagon
  • BMW E92 — (2006–present) 3 Series Coupé
  • BMW E93 — (2007–present) 3 Series Convertible
  • BMW F01 — (2008) 7 Series
  • BMW F02 — (2009) 7 Series long wheelbase
  • BMW F03 — (2008) 7 Series Protection
  • BMW F04 — (2009) 8 Series Light Base
  • BMW F10 — (2010) 5 Series
  • BMW F11 — (2012) 5 Series Touring/Sports Wagon
  • BMW F12 — (2011) 6 Series Coupé
  • BMW F13 — (2011) 6 Series Convertible
  • BMW F14 — (2011) LC5

Hibrid (otomobil)


 

 

En yüksek yakıt tasarrufuna sahip araçlardan biri: Toyota Prius
Hibrid (melez) otomobillerin amacı benzin sarfiyatını azaltmaktır. Bunu sağlamak için sıkışık trafikte, düşük hızlarda benzin motoru yerine elektrik motorunu kullanmakta ve bu sayede kısmen 0 emisyon salınımı sağlamaktadırlar. Elektrik motorunun çalışması için gerekli enerji benzin motoru çalıştırıldığı zamanlarda ya da frenleme sırasında akülere şarj edilmektedir. Dolayısıyla bu araçların elektriğe bağlanarak şarj edilmesi gibi bir gereksinim yoktur.
İstenildiğinde benzinli istenildiğinde elektrik motoruyla ilerleyebilen ilk aracı 27 yaşındayken Ferdinand Porsche yapmıştır. 1902 yılında “Mixte-Wagen” adını verdiği aracı tanıtmıştır. viyanalı bir fayton üreticisi olan Ludwig Lohner ile birlikte çalışan porsche 4 silindirli bir Daimler motoruna aküler , bir jeneratör ve elektrik motorları eklemiştir. Bu haliyle Mixte benzinli motor stop edildiğinde bile akülerin çalıştırdığı elektrikli motorla ilerlemeye devam edebilmekteydi.
Hibrid arabaların yaklaşık 10 yıl içerisinde, benzin motorlu arabaların yerini alacağı düşünülmektedir. Toyota'nın Toyota Prius modeli, Honda'nın Honda Insight ile başladığı günümüzde Honda Civic Hybrid ile devam eden serileri hibrit otomobillere örnek olarak verilebilir. Toyota'nın lüks araba şirketini temsil eden Lexus'un 2005 yılı içerisinde piyasaya sunacağı Lexus RX 400h modeli de melez otomobiller arasında yerini alacaktır.
Bunun yanı sıra, Dodge'un Ram Pick-up'ını melez olarak üreteceğini açıklamasıyla bu tarzda bir ilk olacak gibi gözükmektedir. Bunu takiben, General Motors; Chevrolet'ye ait Silverado modelini ve Gmc'ye ait Sierra modelini ; tarihinde ilk kez "GM" markasini kullanarak tanıtması beklenmektedir.
Suv sektöründe ise, ilk önce kendini belli eden ford'un Escape modeli olmuştur.
2005 yılına yetiştirilmesi beklenen araba modelleri arasında, GMC Yukon, chevrolet Tahoe, mercedes S Serisi ve Toyota Camry gibi sektörün zirvesine oynayan otomobiller de bulunmaktadır.

Elektrikli araçlar taşları yerinden oynatacak

 


2020′de dünyada yaklaşık 13 milyon elektrikli aracın trafiğe çıkacağı öngörülüyor.
İSTANBUL – Deloitte’nin, “Geleceği şarj etmek: Elektrikli araçlar ve bir endüstrinin dönüşümü” raporuna göre, 2020′de dünyada yaklaşık 13 milyon elektrikli aracın trafiğe çıkacağı öngörülüyor.
Deloitte tarafından yayınlanan Deloitte Review adlı derginin 7. sayısında yer alan “Geleceği şarj etmek: Elektrikli araçlar ve bir endüstrinin değişimi” başlıklı çalışmada, elektrikli araçların otomotiv pazarındaki konumu ve olası eğilimler tartışılıyor.
Yazıda yer verilen bazı araştırma verilerine göre, 2020′de dünyada yaklaşık 13 milyon elektrikli aracın kullanılacağı tahmin ediliyor. Bu konuda daha düşük rakamlar veren bu sayıyı 2 milyon civarında tahmin eden projeksiyonlar da bulunuyor. 2020′de otomobil satışlarının 100 milyon civarında olacağı göz önünde bulundurulduğunda, elektrikli araçların beklenen pazar payının az olduğu görülüyor. İçten yanmalı motorlu araçların en azından 10 yıl daha pazar lideri olarak kalacakları anlaşılıyor.
Yazıda elektrikli araçların şu anda pazarda önemli bir yeri bulunmadığı, ancak bazı faktörlerin bu araçların geleceğini aydınlattığı kaydediliyor. Bu faktörler arasında petrol fiyatlarının sürekli yükselmesinin yanı sıra çevreyi koruma kaygılarının artması da yer alıyor. Elektrikle çalışan araçların çevre kirliliğine karşı büyük yarar sağlayacakları biliniyor. Yenilenebilir enerji kaynakları geliştikçe, bu araçların yararlarının da katlanarak artacağı öngörülüyor. Hükümetlerin çevre koruma faturasının sürekli arttığı düşünüldüğünde, otomotiv endüstrisindeki güçlü dönüşümün bir noktada kaçınılmaz hale gelmesi bekleniyor. Buna rağmen halen yaygın olarak kullanılan içten yanmalı motorlu araçlardan vazgeçmenin de zaman alacağı belirtiliyor.
Hükümetler desteklemeye başladı
Almanya 2020′de 1 milyon, Çin ise 4 milyon elektrikli araç kullanımını hedefliyor. ABD ise 2015 yılında 1 milyon hibrid aracı olmasını öngörüyor. Özellikle gelişmiş ülkeler elektrikli araçlara yönelik, pazarı doğrudan etkileyecek bir talep oluşturmak için çaba gösteriyorlar. Örneğin, Londra ve Stockholm’de, kent içinde daha az kişisel araç, daha fazla toplu taşıt kullanımını sağlamaya yönelik trafik vergisi gibi düzenlemelerin elektrikli araçlara geçişi teşvik etmek için de yapılabileceği belirtiliyor.
Elektrikli araçların en büyük dezavantajları arasında yüksek pil fiyatları, 160 kilometrenin altındaki menzilleri ve yeterince verimli olmayan altyapıları yer alıyor. İçten yanmalı motorları kullanan araçlar bu konuda daha avantajlı olsalar da ABD ve Çin’deki üreticiler aracın fiyatının üçte ikisi kadar olan pil fiyatlarının düşürülmesi için çalışıyor. Elektrikli araçların sayısı arttıkça üretim maliyetlerinin azalması bekleniyor. Japonya’da da konuyla ilgili devam eden çalışmalara göre 2030 yılında piller çok daha kuvvetli olacak ve elektrikli araçlar tek dolumda 1,600 kilometre gidebilecekler.

1974 Opel Manta

1974 Opel Manta


1974 Opel Manta
Silindir Hacmi
1979 cc
Maksimum Güç
110 hp
0-100 Km Hızlanma
10,0 sn
Maksimum Hız
187 km
Yakıt Tüketimi
12,5 lt
Başlangıç Fiyatı
Açıklanmadı
Orta gelirli kesimi hedef alınarak üretilen ilk spor otomobil olan Manta, geniş iç hacmi, yuvarlak farları ve uzun kapıları ile dönemin tüm sportif karakterlerini üzerinde toplamış. 1988 yılında üretimine son verilen Manta, şu anda da klasik otomobil tutkunlarının coupe segmentindeki en büyük gözdelerinden biri olmaya devam ediyor
<>
<>
<>

LOTUS T125 HIZ TUTKUNLARINI HEDEFLİYOR

 




Lotus T125, F1 rüyasını yaşamak isteyen zengin müşterileri hedef alıyor.
Lotus F1’den ilham alan yeni yarış otomobilini görücüye çıkardı; fiyat etiketinde 650.000 sterlin yazan, firmanın geçmişteki başarıları yeniden yakalamasına yardımcı olması beklenen otomobil, yol ve yarış otomobilleri yelpazesinin en üstünde yer alacak.
Son yıllarda pist için Elise ve türevlerini geliştiren Lotus, T125 ile radikal bir değişiklik yapmış olacak. Ferrari’nin 599XX ile yaptığını Lotus T125 ile yapacak ve ürün yelpazesinin en üstünde yer alan araç ile, en iyi teknolojilerini sergileyecek.
Otomobil 640 beygir ve 450 Nm torka sahip 3,5 litrelik bir Cosworth V8 yarış motorundan güç alıyor. Kırmızı bölge 10.300 devir/dakika, ama bir “push to pass” – “geçmek için bas” düğmesi bunu 500 devir yukarı çekebiliyor. Direksiyon simidine monte edilmiş kulakçıklı vites değiştiricilere sahip F1 tarzı, altı vitesli, yarı otomatik sıralı şanzıman, gücü arka tekerleklerden yere aktarıyor. T125 4910 mm uzunluğa, 1890 mm genişliğe ve 1011 mm yüksekliğe sahip. Karbon fiber monokok gövdesi, karbon fiber süspansiyonu ve karbon fiber seramik frenleri sayesinde boş ağırlığı yalnızca 650 kg.
Lotus otomobili çalıştırmak ve çalışır halde tutmak için bir teknisyenler ve mühendisler ordusuna gerek olmayacağını ve yalnızca tek bir kişinin sürebileceğini iddia ediyor. Bu servis aralıklarından da anlaşılıyor; otomobil ilk bakımına ihtiyaç duymadan önce 4500 km gidebiliyor.
İlk on adetlik teslimatın Nisan 2011’de yapılması bekleniyor

Aston Martin V-12 Vantage

Aston Martin V-12 Vantage


Aston Martin unveiled the production version of its most potent and focused car at Geneva. This new car combines the V-8 Vantage's compact 2-seat dimensions with the power of the company's 5.9-liter V-12—to the tune of 510 bhp and 420 lb.-ft. of torque. Aston is predicting a 190 mph top speed, along with 0–62 mph (100 km/h) dispatched in a scant 4.2 seconds.
Although the V-12 engine weighs 220 lb. more than the standard car's V-8, carbon-ceramic brakes, lighter forged aluminium wheels, lightweight inner rear quarter panels and optional lightweight seats have resulted in the overall curb weight that's only 110 lb. heavier than its V-8 sibling's. And the weight distribution is near perfect, at 51/49 front/rear.

"More" has to be taken with a pinch of salt, as Aston only expects to build 300–500 examples a year at its Gaydon factory. Deliveries will begin this fall.

In A meanwhile,Aston Martin will return to the Nurburgring for the fourth year in a row to compete in the 24-hour endurance race. This year the new V12 Vantage will be joining the yellow V8 Vantage - nicknamed 'Rose' - on the grid.

The ADAC Nurburgring 24-hour race attracts a variety of entrants from factory backed teams (including Aston Martin, VW and Audi) to private entries in anything from Porsche 911 GT3s and BMW M3 GTS to more modest machinery. The strangest entry in last year's race was probably the Opel Astra Caravan, which finished ahead of a Lamborghini Gallardo!

This year Aston Martin will enter a V12 Vantage, driven by Chief Executive Dr Ulrich Bez along with members of Aston's engineering team. The car is described as being 'near standard specification', which means about 510bhp from a 6.0-litre V12. Changes include reduced weight, which necessitates re-tuned suspension and Pirelli has provided slick tyres for the race.

New Yamaha Scorpio 2010 Modified Black Gold

New Yamaha Scorpio 2010 Modified Black Gold

Modifications New Yamaha Scorpio 2010 Pictures

New Yamaha Scorpio 2010 Modified Black Gold

Modifikasi New Yamaha Scorpio 2010

satria f 150 2010 Black Red

 

satria f 150 2010 Black Red

 



suzuki satria f 150cc underbone from indonesia

New Yamaha Scorpio 2010 Modified Black Gold

 

Modifications New Yamaha Scorpio 2010 Pictures

New Yamaha Scorpio 2010 Modified Black Gold

Modifikasi New Yamaha Scorpio 2010